- kazınmak
- kazılmak, kazmayı iş edinmek, kazar görünmek II, 155
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
kazınmak — nsz 1) Kendi kendini kazımak 2) Kazıma işi yapılmak 3) Derisini kazır gibi kaşımak 4) Derisi yüzülürcesine tıraş olmak Bıyığını kesmeyen bir azınlık kaldı ise bile sakal dipten kazınmıştı. H. Taner 5) mec. Her tarafı iyice temizlemek 6) mec. Varı … Çağatay Osmanlı Sözlük
midesi ezilmek (veya kazınmak) — açlık duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kökü kazınmak — bir daha ortaya çıkamayacak biçimde yok edilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi kazınmak (veya kıyılmak) — açlıktan midesinde eziklik duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazınma — is. Kazınmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kök — 1. is., bit. b. 1) Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm 2) bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi 3) Bazı şeylerde dip bölüm Diş kökü. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük